Kişilik ve Zihniyetler Dini Grupların Teşekkül ve Tekâmülüne Nasıl Tesir Eder? Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara

Konferans Enstitü Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez’in açış konuşmasıyla başladı. İslam’da çoklu akıl ve çok anlamlılığın varlığına ve önemine dikkat çeken Görmez, bu çeşitliliğin mezhepleşmeye ve hizipleşmeye dönüştürülmemesi gerektiğini vurguladı.  İslâm Düşünce Enstitüsü olarak belirli aralıklarla düzenlediğimiz konferans serisinde Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara “Kişilik ve Zihniyetler, Dini Grupların Teşekkül ve Tekâmülüne Nasıl Tesir Eder?” başlıklı bir konferans verdi. ‘‘Farklı akıl etme biçimleri birer rahmet olarak görülmelidir.’’ sözleriyle dini gruplardaki farklılıkların ve zihniyetlerin doğru ve kolektif bir zihin dünyası inşa edildiği takdirde rahmete dönüşebileceğine dikkat çekerek konferansa bir girizgâh yaptı.

 

Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara konuşmasında;

Dini grupların teşekkül ve tekâmülünde onları meydana getiren zihniyetlerin arka planında siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve dini birçok faktörün etkili olduğunu dile getirdi. Bunun yanında insan tabiatının da önemli bir yeri olduğunu ve bu durumun göz ardı edildiğine dikkat çekti. Nitekim insanın karakterinin ve mizacının zihin dünyasını inşa ettiğine; bu durumun da toplumların ve dini grupların zihniyetine temel oluşturduğuna vurgu yaptı.

Zihniyet farklılıklarının bir anlamda zenginlik başka bir anlamda ayrılık olduğunu belirtti. Ancak burada önemli olanın toplumların bilinçli bir şekilde farklılıkların farkında olup, olumlu yönlerine odaklanılması gerektiğini ifade etti.

Kişilik tiplerinin de dini grupları tercih etmedeki rolü üzerinde durdu. Bu bağlamda dışa dönüklük, uyumluluk, sorumluluk, duygusal denge ve tecrübeye açık olma gibi faktörlerin zihniyetlerin ve mizaçların oluşmasına etki ederek dini grupları seçme noktasında farklılıklar doğurduğunu söyledi. Bu faktörlerin aşırı olması durumunda, olumsuz durumların ve zihniyetlerin ortaya çıkmasına neden olacağını belirtti.

Kişilik tiplerinin oluşmasında da hem kalıtsal hem de çevre faktörünün rolü üzerinde durdu. Kişiliklerin, zihniyetlerin oluşmasına etkisine dikkat çekerken bu çerçevede zihniyetin etkisinin bilinçsiz bir etki olduğunu ancak ideolojiye dönüşürse bilinçli bir etkiye sahip olacağını dile getirdi.

Büyükkara, zihniyetin dini bakımdan insanları nereye sevk ettiği sorusuna özellikle dikkat çekerek şu hususların etkisi üzerinde durdu:

  1. Nasları yorumlamada oluşan farklılıklar,
  2. Klasik metinleri yorumlamadaki farklılıklar,
  3. Tarihe bakarken farklı bakış açılarının oluşması gibi farklılıklar.

Diğer taraftan rasyonalist, taklitçi, skolastik ve sezgisel zihniyet tiplerinin de dini grupların teşekkülüne etki ettiğini vurguladı. Bu bağlamda üç ana akımın ortaya çıktığına işaret etti; gelenekçilik, ıslahatçılık ve modernizm. 

Farklı dini grupların zihin dünyalarının da zaman ve mekân faktörünün değişmesiyle ve diğer grupların da etkisiyle değişime uğrayabileceğini belirtirken bu durumun dinamikliğine dikkat çekerek İslam düşüncesinde İhvân-ı Safâ, Şiîlik, İşrâkilik ve Hanefîlik gibi ekolleri örnek gösterdi.

Büyükkara konuşmasını, dini grupların veya mezheplerin farklı zihniyetlerin ve faktörlerin etkisi altında farklı tezahürler gösterdiğini, teşekkül ve tekâmülünü bu şekilde tamamladığını ifade ederek sonlandırdı. 

Fotoğraflar