İDE AKADEMİ 2022-2023 Yüksek İhtisas Programı kapanış konferansı ve mezuniyet töreni yoğun bir katılımla 20 Haziran 2023 tarihinde gerçekleştirildi!
5 yıl önce faaliyetlerine başlayan Enstitümüzün bu yılki mezuniyet töreni Gazi Üniversitesi Mimar Kemaleddin Salonunda gerçekleştirildi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gönderdikleri telgraf ile öğrencilerimizi tebrik ederek, Enstitümüzün çalışmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Programa Bakanlarımız, Büyükelçilerimiz, Rektörlerimiz, Milletvekillerimiz, Kurum Başkanlarımız; Enstitümüze destek veren Mütevelli Heyetimiz, çalışmalarımızda bizlere rehberlik eden Yüksek İstişare Kurulu Üyelerimiz, ilmî katkılarını bizlerden esirgemeyen Akademik Kurul Üyelerimiz de yoğun katılım gösterdi.
Kur'an'ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, İDE’nin Nehri Yeniden Akıtmak temalı tanıtım filmi ilk kez izleyicilerle buluştu.
Programın açış konuşmasını Enstitü Başkanımız Mehmet Görmez gerçekleştirdi.
Mehmet Görmez, geleceğin alim ve mütefekkiri olmak isteyen gençlerin varlığının kendilerine umut verdiğini ifade etti. İslam Düşünce Enstitüsünde üretilen bilgi ve ortaya konulan fikirlerin İslam dünyasının dört bir tarafında oluşturduğu kelebek etkisinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Görmez, modern dönemlerde İslam dünyasında nehri yeniden akıtma çabalarında iki temel düşünce ve metodolojinin varlığına dikkat çekti: Bunlardan birincisi savunmacı ve müttehem düşüncedir. Bu grupta yer alanlar kendisini sürekli sanık sandalyesinde görmüş, İslam’a ve Müslümanlara yöneltilen ithamları cevaplamakla meşgul olmuştur, dedi. Bu düşünce biçiminin geri kalış edebiyatı olarak nitelendirilebilecek kütüphaneler dolusu bir literatür inşa ettiğine değinen Görmez, bu grubun ileri ve geri kavramlarını derinlemesine incelemeden kullandığını ifade etti.
Nehri yeniden akıtmak için ortaya çıkan ikinci düşünce biçiminin kendisini sanık olarak değil tanık olarak addeden düşünce olduğunu belirten Görmez, bu düşünce minvalinde Müslümanların kendisini insanlığa şahit olacak, örnek teşkil edecek ilahî vahyin taşıyıcısı olarak görmeleri gerektiğinin üzerinde durdu. Ona göre; bu düşünce biçimi de tecdit, ıslah ve ihya edebiyatlarına vücut vermiş, ne var ki bu edebiyat da usul ve metodoloji çerçevesinde birtakım hatalarla malul olmuş, tecdidi tecmid ederek yani dondurarak nehri yeniden akıtma gücünü yitirmiştir.
Görmez, bu iki düşüncenin ve bunların ürettiği iki edebiyatın içine düştüğü durumu fabrika örneği ile açıkladı: “Günde binlerce metre kumaş üreten bir fabrikamız olsun. Fabrika kumaşı üretirken her iki metrede bir, defo veriyor olsun. Bizim hâlimiz fabrikanın defolu ürün çıkaran üretim mekanizmasını ıslah etmek yerine binlerce işçi tutup kumaşın defolu yerlerine yama yaptıran insanların misali gibidir.”
Yenilenmenin ilk adımını olarak, sanık kürsüsünden kalkmak ve bize yenilenme kabiliyeti kazandıracak şahit konumuna geri dönmek olduğunu vurgulayan Görmez, ikinci adımın ise fabrikanın üretim mekanizmalarını yenileyecek usûl ve metodolojileri geliştirmek, yeniden ele almak olduğunun üzerinde durdu. İslâm Düşünce Enstitüsünün kuruluş gayesi bu iki adımın atılmasına katkıda bulunmak ve nehri yeniden akıtmaktır, dedi.