Makâsıdu’s-Sünne

🔸 Makâsıdu’s-Sünne, makâsıdu’t-tenzil ile ilgilidir. Risaletin bir parçası olduğu için de makâsıdu’- risale ile ilgilidir.

🔸 Makâsıdu’s-sünne ile üç başlık kastedilir:

1. Makâsıdu’s-Sünneti’l-Amme

2. Makâsıdu’s-Sünneti’l-Hassa

3. Makâsıdu’s-Sünneti’l-Cüziyye

🔸 Bir başka itibarla Peygamberin fiileri (tasarrufat) ve kavilleri olmak üzere ikiye ayrılabilir. 

🔸 Sünnet ve hadisi birbirinden ayırarak anlamak gerekmektedir. Sünnet, peygamberin tenzili tatbik sadedinde ortaya koyduğu bir hayat nizamının adıdır. Hadis ise bu nizamı bize aktaran sözlü ve yazılı rivayetlerdir.

🔸 İmam Şafii’den önce fukaha bu kavramı birbirinden ayırmıştır. Daha sonra ehli hadis imamları tarafından hadis ve sünnet aynı anlamda kullanılmıştır.

🔸 Makâsıdu’ş-Şeria açısından baktığımızda sünnet sadece bir delildir. Ancak makâsıd ilmi açısından sadece kaynaklık eden veya delil teşkil eden bir şey değil, daha önce de geçtiği üzere külli bir esastır.

🔸 Sünnet, medeniyetin kurucu kaynağıdır. İslam ümmetini inşa eden bir örneklik ve rehberliktir. Asrı saadeti sonraki zamanlara taşıyan bir değerler manzumesidir. Değişime karşı bize süreklilik kazandıran bir hayattır. Sünnet Kur’an’ın evidir. Kur’an, sünnet dediğimiz evin içine nazil oldu.

🔸 Sünnete şu açılardan yaklaşmak gerekir:

  1. İtaat:Allah’a ve peygambere itaat edin.” ayeti 80 yerde geçer.
  2. İttiba: “Allah’ı seviyorsanız bana tabi olun Allah da sizi sevsin.” (Âl-i İmrân, 31) bunu ifade eder.
  3. İktida: Rehber edinmek demektedir.
  4. İtisa: Üsvei hasene bellemek ve örneklik almaktır.

🔸 Makâsıd açısından sünnet anlaşılırsa, adetle ibadet, yerel ile evrensel birbirinden ayrılır. Böylece itaat ile taklit, itisa ile teşebbüh birbirine karışmaz. İlaveten dini olanla kültürel olan birbirinden ayrılır.

🔸 Peygamberin gönderildiği toplumu ve kültürü din olarak tanımak bidattir.

🔸 Hz. Peygamber’in fiillerinde bize yol gösterecek önemli kavram aslolan teessidir. Teessi ifade eden sünnet ise peygamberin biz örnek alalım diye yaptıklarıdır.

🔸 Hz. Peygamber’in akvalinde bize yol gösterecek önemli kavram bütünlük yani tekamüldür.

🔸 Makâsıdu’s-sünneyi anlarken külli istikra yöntemine başvuracağız. Birden fazla cüziyyatın bizi götürüğü külli önermeyi dikkate alacağız. Burada efal ve akvalden tespit edebiliriz.

🔸 Makâsıdu’s-Sünneti’l-Amme: Teysir, semaha, raful haraç, itidal ve dengeli olmak, insan fıtratına uygunluk. Bu esasları ilgili hadislerden çıkaracağız. Fukaha da bu külli esasları içtihat yaparken kullanmıştır.

🔸 Peygamberin makâsıdı efal ve tasarrufatı nebide merkezi öneme sahip. Bu bağlamda Karafi’nin 8’li tasnifi önemlidir. Kimileri bunu 20’ye kadar çıkarmıştır. Zira Peygamber’in her tasarrufu bağlayıcı değildir. Teessi olarak yaptıkları bağlayıcıdır.

🔸 Taabbudi alanda makâsıdı belirlemek kolay değildir. Söz gelimi Haccın menasikinde taabbudi olanla olmayan birbirine karışmıştır. Bu durumu İbn Abbas da farketmiştir. Fukaha hükümleri belirlerken teessi üzerinden yürümüştür. Öte yandan İbn Ömer ise teşebbühu tessi olarak almıştır.

🔸 Akılla remel ahlakla hervele: Müşrikler, “Müslümanlar rağaf hastalığına yakalandılar.” diye dedikodu yaydılar. Bunun üzerine Peygamber de remeli ve herveleyi emrediyor. Amacı ise Müslümanların güçlü görünmesidir… Şu halde biz günümüzde akılla remel ahlakla da hervele yapmalıyız. Yani gücümüzü farklı alanlarda göstermeliyiz. Günümüz hac kalabalaık olduğu için bir nevi manasını yitirmiştir diyebiliriz. Bu tür tasarruflar rüküna dönüşmemelidir.

🔸 Peygamberin tasarrufları kabaca beşe ayrılır:

1. İrşadi

2. İmamet

3. Müfti

4. Kadı

5. Cibillet-i beşeriyye

🔸 Makâsıdu’s-sünneyi belirlemek için onun risaletle ilişkisini doğru tespit etmek gerekir.

🔸 Bize tıp öğretmek risaletin bir görevi değildir. Bu bağlamda risaletin ve resulün büyüklüğünü hacamat ve çörek otu ile izah etmek yanlış bir tutumdur. Bu minvaldeki tasviyeler dini değildir.

🔸 İlk defa İbn Haldun tıbbı nebevi sünnetin bir parçası değildir demiş ve eleştirilmiştir.

🔸 Bazı hadisler bize külli maksatları doğrudan verir.  La darara vela dırar, evlilikle alakalı hadisler buna örnek olarak verilebilir. İsbal, kurban etini üç günden fazla muhafaza edilmesini yasaklaması gibi birçok rivayet esasında