Usûl ve Metodoloji İbn Teymiyye


İDE ATÖLYE 2020-2021 | DERS NOTLARI | 17 HAZİRAN 2021

Hayatı:

  • İbn Teymiyye, 661/1263’de Harran’da doğmuştur. Babası Abdülhalîm aile geleneğini Harran’da devam ettiren bir Hanbelî âlimiydi.
  • Moğolların Bağdat’ı işgal etmesi üzerine Teymiyye ailesi Dımaşk’a göç etmiştir. İbn Teymiyye ilk eğitimini Dımaşk’ta babasının müderrislik yaptığı Sükkeriyye Daru’l- Hadis’inde önde gelen âlimlerden almıştır.
  • Onun hocaları arasında Mecdüddin İbn Asâkir, İbn Ebü’l-Yüsr et-Tenûhî, Kāsım el-İrbilî, Ebü’l-Ferec İbn Kudâme el-Makdisî, Şemseddin İbn Atâ, Zeynüddin İbnü’l-Müneccâ, İbn Abdüddâim, Zeyneb bint Mekkî gibi âlimler sayılabilir.
  • İbn Teymiyye, babasının vefatından sonra Sukkeriyye Daru’l-Hadisi’nde hocalık yapmıştır. Aynı zamanda Emeviyye Camii’nde tefsir dersleri de vermiştir.
  • Meşhur öğrencileri arasında İbn Kayyim el-Cevziyye’den başka en fakih talebesi sayılan Şemseddin İbn Müflih, Şemseddin İbn Abdülhâdî, İbn Kādi’l-Cebel, Vâsıt’taki Rifâiyye tarikatının şeyhinin oğlu olan İmâdüddin el-Vâsıtî, Ümmü Zeyneb, Mizzî, Zehebî ve Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr gibi önemli isimler bulunmaktadır.
  • Geniş halk kitleleri ve yöneticiler nezdinde etkin bir nüfuza sahip olan İbn Teymiyye’nin VIII. (XIV.) yüzyılın başlarından itibaren çeşitli dinî ve siyasî tartışmalar içine girdiği görülmektedir. O, daha hayattayken şöhret bulan bir âlimdir ve aynı zamanda büyük bir aktivisttir.
  • İbn Teymiyye, çeşitli sebeplerden dolayı (halkı ayaklanmaya teşvik etmek, arş manasına yüklediği anlam, tasavvuf ve vahdet-i vücud konusundaki görüşleri, kabir ziyareti hakkındaki yaklaşımı vb.) yirmi bir kez hapis cezasına çarptırılmıştır.
  • İbn Teymiyye’ye atfedilen şu söz onun hayatının mücadele ve hapislerle geçmesinikısaca yansıtmaktadır: ‘’Hapishane benim halvetimdir. Sürgün benim seyahatimdir. Öldürülmek de benim şehadetimdir.’’ Nitekim 20 Zilkade 728 (26 Eylül 1328) yılında Harran’da hapishanede vefat etmiştir.

Eserleri:

  • Hayatı mücadele ve hapislerle geçen İbn Teymiyye’nin çeşitli konularda birçok eser telif ettiği, hatta İslâm dünyasının en velûd müelliflerinden biri olduğu bilinmektedir.Akaid ve kelam, Kıraat ve tefsir, hadis, fıkıh, fıkıh usulü, dinler ve mezhepler tarihi, mantık ve felsefe alanında birçok eser kaleme almıştır.
  • Onun en önemli eserlerinin başında el-ʿAḳīdetü’l-Vâsıṭıyye, Minhacu’s-Sünne, eş-Ṣârimü’l-meslûlʿalâşâtimi’r-Resûl,el-Mesâʾilü’l-Mardîniyyeve el-Müsevvede fî uṣûli’l-fıḳh gelmektedir.
  • Ayrıca İbn Teymiyye’nin eserleri birtakım mecmualar içinde toplanmıştır. Bütün eserlerini ihtiva eden Mecmu’uFetavaŞeyhilislamAhmedİbnTeymiyyeve Mecmûʿatü’l-fetâvâ li-Şeyḫilislâm Taḳıyyiddîn Aḥmed b. Teymiyye el-Ḥarrani bunlara örnek olarak gösterilebilir. İbn Teymiyye’nin Mısır’da verdiği fetvalar ise el-Fetva’l-Mıṣriyye adıyla bir araya getirilmiştir.

Usul Anlayışı:

  • İslam dünyasında ortaya çıkan fikri hareketler üzerinde İbn Teymiyye’nin büyük bir etkisi görünmektedir.
  • İbn Teymiyye’nin dedesi Mecdüddin İbn Teymiyye tarafından yazılmaya başlanmış el-Müsevvede isimli fıkıh usulü eserine babası Ebu’l-Mehasin Şehabeddin ilavelerde bulunmuştur. Son olarak ise İbn Teymiyye, bu esere bazı bilgiler eklemiştir ancak temize çekmeye fırsat bulamamıştır. Vefatından sonra öğrencilerinden Ebu’l Abbas Ahmed b. Muhammed el-Harrani eseri düzenlemiştir. Eserde geçen ‘’Şeyhüna’’ ifadesiyle Takiyüddin İbn Teymiyye,’’Validu Şeyhina’’ ifadesiyle babası kastedilmiş olup bu ifadelerin anılmadığı kısımlar ise dedesine aittir.
  • El-Müsevvede, mütekâmil bir usul kitabı olmamakla birlikte Teymiyye ailesinin kitap, sünnet, icma, kıyas ve istishab konusundaki fikirlerini vermesi açısından oldukça önemlidir.
  • İbn Teymiyye’nin diğer eserlerinde de usule dair görüşlerine rastlayacağımız çok ciddi bölümler bulunmaktadır. El-Müsvedde’de istishab üzerinden açılım yapmaya çalışmıştır.
  • O, pek çok yerde illet meselesinde makasıd ekolünü eleştirir. İbadetlerin temel gayesi konusunda nefislerin ahlakını öne çıkaranları eleştirir ve ibadetlerin bizatihi gaye olmadığını savunur.
  • Usul ile iştigal eden âlimleri münasip vasıf ile şer’i hükümlerin talili konusunda derinlere dalmak ile eleştirmiştir. Onlara göre şeriat, kulların maslahatını esas almak ve zararını defetmek içindir. Bu nedenle İbn Teymiyye, onları maslahatın dünyevi ve uhrevi boyutlarını indirgemeci yaklaşımla ele alıp Marifetullah boyutunu ihmal etmek ile suçlamıştır.
  • İbn Teymiyye bir başka yerde bütün iyiliklerin iki illetle muallel olduğunu dile getirmiştir. Birincisi bütün celbi maslahat ve menfaattir. İkincisi ise def-i mefsedet ve mazarrattır. Kötülükler de iki illetle mualleldir. Birincisi mefsedet ve mazarrat ikincisi maslahat ve menfaati engelleyendir.
  • O, yine başka bir yerde şeriatın, mesalihi ortaya koymak ve tamamlamak ve mefasidi ortadan kaldırmak için geldiğini belirtmiştir. İbn Teymiyye’nin aslah teorisini açıkça savunduğunu görmekteyiz.
  • El-Fetava’da, İslamî şeriatın en büyük esası olarak zararlardan korunmak için habaisin haram kılınması ve tayyibatın helal kılınmasını dile getirmiştir.
  • El-Müsevvede de içtihadı, iki kötü yolun ortasını bulmak şeklinde tanımlamaktadır.
  • İbn Teymiyye’nin usule yaklaşımı iki boyutlu ilerlemiştir. Bir taraftan aşırı muhafazakâr makasıda yönelen bir yönü bulunmaktadır. Bu yönü İbn Kayyım’ın kaleme aldığı İ’lamu’l Muvakkiîn ile ekollleşmiştir denilebilir.