[email protected]
TR
EN
ع
BN
İDE VAKFI
Vakıf Senedi
Vakfımızın Gayesi
Vakıf Yönetim Kurulu
Vakıf Kurumsal Kimlik
KURUMSAL
Kuruluş Bildirgesi
Tanıtım Kitapçığı
Başkan
Yüksek İstişâre Kurulu
Akademik Kurul
Enstitü Yönetim Kurulu
Kurumsal Kimlik
ARAŞTIRMA
İslâm Düşüncesinde Usûl ve Metodoloji
İslâmî İlimlerde Usûl
Usûl ve Makâsıd
İslâm Düşüncesinde Bilimlerin Birliği
Değer, Ahlâk ve Estetik
AKADEMİ
Mezuniyet Programı 2023
Konferanslar ve Paneller
2020-2021 Akademi Dersleri
2021-2022 Akademi Dersleri
Atölyeler
Dönem Ödevleri 2020-2021
Dönem Ödevleri 2021-2022
Dönem Ödevleri 2022-2023
Akademik Takvim
ULUSLARARASI
Uluslararası Mütefekkir Programı
İDEA
Konferanslar ve Paneller
Faaliyetler
Tercümeler
Protokoller
YAYINLAR
Din Eğitimi Raporu
Bengalce Tercüme Çalışmaları
Veri Tabanları
ARŞİV
(current)
İLETİŞİM
(current)
TR
EN
AR
İslâmî İlimlerde Usûl
Modernleşme Süreci ve Hadis İlmindeki Yeni Yönelimler
Mehmet Emin Özafşar
Tarihi Süreçte Hadis ve Modernite
Modern Dönemlerde Hint Alt Kıtasında Hadis İlminin Gelişim Seyri
Modern Dönemlerde Hint Alt Kıtasında Hadis İlminin Gelişim Seyri - II
Hicaz ve Yemen’de Hadis İlmine Yönelimler
Modern Dönemde Arap Yarım Adasında Hadis İlminin Gelişim Seyri
Irak, Suriye, Mısır, Kuzey Afrika Bölgesinin Tarihsel Arka Planı
Irak-Suriye-Mısır ve Kuzey Afrika Hattında Hadis Bağlamında Ortaya Çıkan Gelişmeler-II
Irak-Suriye-Mısır ve Kuzey Afrika Hattında Hadis Bağlamında Ortaya Çıkan Gelişmeler-III
İslami İlimlerde Usul
Mehmet Görmez
Yeni Usûl Arayışları
Mehmet Görmez
Karşılaştırmalı Yorum Yöntemleri
Mehmet Paçacı
Usul Düşüncesi Tarihi: Osmanlı Dönemi
Tuncay Başoğlu
Irak-Suriye-Mısır ve Kuzey Afrika Hattında Hadis Bağlamında Ortaya Çıkan Gelişmeler-II
Tahir el-Cezairi
Tahir el-Cezairi, ailesi ile birlikte Şam’a gelip burayı ikinci vatanı olarak benimseyen ve entelektüel muhitleri derinden etkileyen bir şahsiyettir.
Eğitim alanındaki çalışmalarıyla öne çıkmıştır;
İlkokul seviyesinden başlamak üzere eğitim sistemine kurduğu okullar ve müfredatla yenilikler getirmiştir.
Özellikle Mithat Paşanın valiliği sırasında kendisine önemli görevler verilmiştir.
Kütüphanecilik alanında da önemli katkılarda bulunmuştur;
İnşa ettiği kütüphaneler üzerinden 19. Yy. sonları ve 20. Yy. başlarında Suriye'nin ilim ve fikir hayatı üzerinde etkiler meydana getirmiştir.
Aksiyoner kişiliğiyle dönemin önde gelen ve her kesimine mensup insanlarla etkileşime geçmiştir;
Çok yönlü ve etkileşime açık bir kişiliktir.
Bu yönüyle muhafazakar kesim tarafından ağır eleştirilere maruz kalmıştır.
İslami bilimlerin yanı sıra Arap dili ve edebiyatı, tarih, arkeoloji, matematik ve astronomi gibi ilimlerle de iştigal etmiştir.
Türkçe, Farsça, Fransızca, Süryanice, İbranice, Habeşce ve Berberice gibi birden çok dili bilmekte idi.
Döneminin münevver muhiti ile temas halinde olmuştur.
Oryantalistlerle de teması bulunan el-Cezairi, bu şahıslarla özel dostluklar oluşturmuş ve uzun müzakereler yapmıştır.
Kültür ve eğitim alanındaki ıslahatçılığı ile öne çıkmıştır.
Bir nazariyatçı değildir, savunduğu fikirleri, kurduğu müesseseler üzerinden gerçekleştirmeye ve yaygınlaştırmaya gayret göstermiştir.
Şam Zahiriye kütüphanesinin oluşturulmasında bütünüyle el-Cezairi'nin uhdesine verilmiştir.
Cemiyetçi bir şahsiyettir.
Sadece cami ve medreseler gibi geleneksek yapılar içinde kalmamış, özel gruplarla bir araya gelerek ilim halkaları oluşturmuştur.
Onun ders halkalarında bulunan Refik el-Azm, Selim el-Buhari, Muhammed Ali Müslim, Cemaleddin Kasımi, Abdurrezzak el-Baytar, Muhammed Kürt Ali, Hayreddin ez-Zirikli, Cemil el-Azm, Abdülhamîd ez-Zehrâvî, Şükrü el-Asîlî, Selim el-Cezâirî gibi bölge tarihinde etkili olan pek çok alim bulunmaktadır.
El-Cezairi, politik, düşünsel ve felsefi yönleri bulunan bir şahsiyettir. Ancak onun temelde esas vurgusu Hadis ilminedir. Hadis ilminde yaşanan durgunluğu/donukluğu aşmak suretiyle İslam düşüncesinde yenileşme olacağını düşünmektedir.
El-Cezairi, selefi yaklaşım ile modern akılcı yaklaşımı sentezleyen eklektik bir duruşa sahiptir.
Eserlerinde
Tevcih
ve
Nazar
mefhumu öne çıkmaktadır. Onun hadis usulü konusuna dikkat çekmek istediği görülmektedir.
Ona göre İslam dünyasında temel sorun düşüncenin donuklaşması, taklidin egemen olması, bidatlerin yaygınlaşması ve içtihat kapısının kapatılmasıdır.
El-Cezairi, yapısal reformun dinin asıllarına dönmekle gerçekleşeceğini iddia eder. Dolayısıyla taassuptan ve taklitten uzak bir biçimde sahih rivayetlere dönmek gerektiğini düşünüyor.
Ona göre hadis ilminde yapısal bir reform gerçekleştirilerek diğer İslam bilimlerin de yenileşmeler söz konusu olabilir.
Tarihi doğru anlayabilmek için Hadis usulünde bir yenileşmeye ihtiyaç vardır.
Onun eserlerinde İbn Teymiyye , İbn Kayyım , İbn Kudame , İbn Hacer ve Zehebi gibi selefi anlayışa yakın isimlerden çokça iktibaslar bulunmaktadır. Ayrıca usul-i fıkıh eserlerini de kaynak olarak kullanmıştır.
El-Cezairi,
dirayetü’l-hadis
üzerinde önemle durmuş ve bu mefhumu derinleştirmeye çalışmıştır.
Dirayetü’l-hadisin nasıl olması gerektiğine dair mülahazalarda bulunmuştur. hadislerin sıhhati meselesini de usulcülerin bakış açısına göre değerlendirmiştir.
Reşid Rıza;
Suriye- Mısır-Lübnan hattında düşünsel, fikri ve politik aksiyonu ile karşımıza çıkan önemli bir figürdür.
Lübnan da yetişmiş, erken yaşlardan itibaren klasik ilimlerle meşgul olmuş ve bölgedeki modern okulları tecrübe etmiştir.
Osmanlı Türkçesi, Fransızca ve Arapça eğitim veren okullarla temas kurmuş sorgulama ve arayış içindedir.
Başlangıçta Gazali’den derin etkiler taşıyan mistik- tasavvufi bir arayış içinde olduğu görülmektedir.
Daha sonra el-medresetü’l-vataniyye çevrelerinden etkilenen ama özellikle hadis alanında Mahmud en-Neşşavi gibi şahısların etkisi altında kalmıştır.
İlerleyen süreçte ise Afgani ve Abduh ekolüne ilgi duymaya başlamış ve Abduh’un öğrencisi olmuştur.
Abduh’un vefatından sonra ise bulunduğu muhit başta olmak üzere Mısır, Balkanlar, Kazan, Hint-Alt kıtası ve Endonezya olmak üzere çoğu bölgede fikirleri, öğrencileri ve yayınları aracılığıyla etkiler meydana getirmiştir.
Selefi nosyonu benimsemiş ve yenilikçi akılcı geleneği sentezleyen bir anlayış benimsemiştir.
Reşid Rıza’nın siyasi, fikri, ideolojik, eğitsel ve basın üzerinden yaptığı faaliyetlerin temel referansı ise Hadis disiplinidir.
Onun yetiştirdiği öğrenciler arasından özellikle yeni hadis kaynaklarının neşredilmesine öncülük edenler çıkmıştır.
Bunun yanı sıra yeni hadis tartışmalarında taraf olan ve ekolleşen şahsiyetler de bulunmaktadır.